1 Mayıs 2019 Çarşamba

Battaniye Parçamız

Masalımızı Canlandırdık

Masal Saati

Kuzu Kuzu Kuşu



KUZU KUZU KUŞU
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir küçük çoban varmış. Küçük çoban her sabah erkenden kalkar, köyün bütün evlerini dolaşırmış.  Herkesin koyunlarını sayarak alır, ormanın içinde en lezzetli otların olduğu yerlere götürür otlatırmış.
Yine her sabah ki gibi koyunlarını sayarak sürüsüne katan küçük çoban, ormanın yolunu tutmuş. Sonbahar artık yavaş yavaş yerini kışa bırakmaya hazırlanıyormuş. Ormanın derinliklerinde kuzularını otlatan küçük çoban hava soğuyup bulutlar kararmaya başlayınca köye daha erken dönmeye karar vermiş. Küçük çoban köye vardığında herkesin evine uğrayıp kuzularını sayarak sahiplerine teslim etmeye başlamış. Ancak o da ne? En son uğradığı evin bir kuzusu eksik çıkmış. Tekrar saymış, tekrar saymış… sonuç yine aynı, bir kuzu eksik. Kuzuların sahibi küçük çobana kızmış, “Eksik olan kuzumu bulmadan gelme!” demiş. Duruma çok üzülen küçük çoban hemen kuzuyu aramaya koyulmuş.
Önce köyün içinde aramış kayıp kuzuyu. Ama bir sonuç alamamış. Çaresiz ormanın yolunu tutmuş. Hava kararmaya ve iyiden iyiye soğumaya başlamış. Küçük çoban ormanda kuzuyu arıyor ve şöyle sesleniyormuş: “Kuzuuuu! Kuzu kuzuuuuuu…” Saatler ilerlemiş karanlık çökmüş. Hafif hafif kar yağarken çaresizce ormanda kuzuyu arayan küçük çoban çok yorulmuş ve üşümüş. Açlık desen o da ayrı bir sorun. “Kuzuuuu! Kuzu kuzuuuuu…”  Zaman ilerledikçe yorgunluk, açlık, soğuk dayanılmaz hale gelmiş. Kuzunun kaybolmasına zaten çok üzülmüş olan küçük çobanın artık dayanacak gücü kalmamış. Sesi de artık güçlü çıkmıyormuş. “Kuzuuu, kuzuuu…
Gözyaşları yanaklarından yavaşça süzülürken orman içindeki bir kayanın ucunda oturup kalmış. O kadar çaresiz o kadar yalnız o kadar üzgün ve yorgunmuş ki ne yapacağını bilemiyormuş. Bir taraftan ağlayan bir taraftan ne yapacağını bilemeyen küçük çoban dua etmeye başlamış: “Allahım! Ben bu kayıp kuzuyu bulamıyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Keşke bir kuş olsam da şu ormanı uçarak gezsem, kuzuyu bulsam.” Ardından şöyle devam etmiş:” Evime, ailemin yanına dönsem. Sıcacık yatağıma kavuşsam.” diyerek duasını tamamlamış.
İşte tam da o anda bir mucize gerçekleşmiş ve küçük çobanın duaları kabul olmuş. Bir kuşa dönüşen küçük çoban; “Kuzuuuu, kuzu kuzuuuuu!” diye öterek ormanda dolaşmaya başlamış. Bütün gece köye dönmeyen küçük çobanı ormanda arayan köylüler bir sonuca ulaşamamışlar. Ancak ormanda küçük çobanı arayan köylüler daha önce duymadıkları bir kuş sesi olduğunu fark etmişler. Tabi bu sesin kuşa dönüşen küçük çobana ait olduğunu bilmiyorlarmış.
O günden sonra ormanda gezerken eğer yeterince sessiz olup derinlerden gelen sesleri dinlerseniz kuşa dönüşen küçük çobanın sesini duyabilirsiniz; “Kuzuuuu! Kuzu kuzuuuuuu!”